FIKRALAR
Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."









----------------------------------------------------------------------------------------------


Erzurumlunun biri büyük bir çukura düşer başlar bağırmaya
- çimse yokmu çimse yokmu beni kurtaracak çimse yokmu?
İmdada bir melek yetişir ve derki seni üç şartla oradan çıkarırım
- bir içkiyi iki kumarı üç karı kız ayağını bırakacan
Bizim erzurumlu düşünür tekrar başlar bağırmaya
- Başka çimse yokmu, başka çimse yokmu?



Akıl hastanesinde bir deli öteki deli arkadaşına : “Ben bir roman yazdım, al oku bakalım beğenecek misin” demiş..ve kendisine kalınca bir kitap vermiş..Öteki deli bir hafta boyunca okumuş romanı..Sonunda arkadaşı deliye:
- Romanın çok ilginç, demiş; yalnız biraz kalabalık, çok isim var içinde.
Kitabı veren deli:
- Al, demiş, ikinci cildini de oku..
Ve kalınca bir kitap daha vermiş..
Yine aradan bir zaman geçmiş. Romanın ikinci cildini de alan deli:
- Bunu da okudum, demiş; gerçekten çok ilginç ama, bu da çok kalabalık; çok isim var içinde..
O sırada akıl hastanesinin doktoru gelmiş üstlerine:
- Verin bakayım, demiş, o telefon rehberlerini. Ne zaman aldınız bunları; ben de kaç gündür onları arıyordum..



Nasrettin hoca ve oğlu bir gün değirmende budayları öğütüp un çuvallarını eşeğe yükledikten sonra köye dönüyorlarmış..Yolda bir çayı geçmeleri gerekmiş..Eşeğin yularını nasrettin hocanın oğlu çekiyormuş..Hoca, karşı kıyıya geçmiş..Bir de bakmış ki eşeğin sağ tarafındaki çuval aşağı doğru kayıyor..Oğlu da ne dese tersini yaparmış..Hoca seslenmiş: evlat, sol taraftaki çuval aşağı kayıyor, düzeltiver. Olacak bu ya oğlu, bu kez tam dediğini yapmış..Tabii denge bozulunca çuvallar da eşek de çayın içine yuvarlanıvermiş..Hoca – hey mübarek kırk yılda bir baba sözü dinledin, beni iki çuval undan, bir de eşekten ettin.. demiş..



Adamın biri lüks bir erkek kuaförüne gitmiş . Bir taraftan saçları kesilirken diğer taraftanda sarışın fıstık gibi bir hatun tarafından manikürü yapılıyormuş . Tabi sarışın fıstık adamın hemen dikkatini çekmiş ve güzeli bu gece benimle çıkarmısın demiş . Sarışın adama bakarak üzgünüm beyefendi ama ben evliyim demiş . Adam sırıtarak boşversene güzeli kim takar kocanı , telefon et bu gece işim çıktı gelemeyeceğim dersin olur biter demiş . Bu sefer sarışın sırıtarak istersen sen söyle şu anda seni traş ediyor demiş …



Ali 3. sınıfa giden zeki , afacan bir çocuktur . Öğretmen birgün sınıfta öğrencilerine siyaset konulu ödev verir . Ali de babasına sorar siyaset nedir diye . Baba düşünür uygun yolla oğluna anlatır . Bu evde parayı kim getirir , Ali sen babacım der . Ben kapitalist rejimim o halde der baba . Peki parayı alıp bizim ihtiyaçlarımızı karşılayan kim diye sorar baba tekrar , Ali annem diye cevaplandırır . O da hükümet olur bu durumda der baba . Peki evin getir götür işini kim yapıyor der baba . Ali hizmetçi der . O da işçi o halde der baba . Bu durumda da kardeşin gelecek sen de halk oluyorsun o zaman . Ali herşeyi not alır ve yatağına yatar . Gece birtakım sesler duyarak uyanır . Bakar ki kardeşinden kötü kokular geliyor annesini uyandırmak ister temizlemesi için fakat uyandıramaz annesini . Salona gider hizmetçiyle babasını uygunsuz vaziyette gören Ali hemen odasına koşup akşam babasının anlattıklarını not ettiği kağıdı alır ve ekler ; kapitalist rejim işçiyi sömürüyor , hükümet uyuyor , gelecek pok içinde , halk ne yapsın …



Bir gün padişahın biri, – Kim bana bir yalan söyleyebilirse bir küp dolusu altın vereceğim! demiş..Yalancılar hemen Saraya koşuşturup başlamışlar yalana;
1.Yalancı :
-Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü..demiş..
Padişah:
-Bunun neresi yalan?..Kuş kartaldır, aslan da kuzu kadar minik bir yavru..Kaptı mı götürür yuvasına tabiki..demiş
2.yalancı:
-Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!..
Padişah:
-Ülkenin kralı pencereden bakınırken tacını düşürmüştür..Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş..Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!..
3.Yalancı:
-Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım..Altı ay sonra geri döndü!demiş..
Padişah:
-Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür..Ağaç sonbaharda yapraklarını dökünce ok da takılacak yer bulamayıp yere inmiştir..
Böylece padişah her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş..
4.yalancı ise Kayseriden gelmiştir..
-Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın..Şimdi geri almaya geldim..Yalandır dersen ödülümü ver..Yalan değil dersen borcunu öde bi zahmet!..demiş :D


Hamdi gece yarısı zil zurna sarhoş eve geldi . Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra yatak odasına girdi ve uyumakta olan karısını uayndırarak sen ne mükemmel bir kadınsın yaw bi tanesin der . Jadın uykulu şaşkın bir şekilde ne oldu gene der . Hamdi tuvalete otomatik lamba yaptırmışsın harika olmuş der . Kadın daha çok şaşırarak ne otomatiği ne lambası diye sorar . Hamdi ne bileyim valla tuvaletin kapısını açınca yanıyor kapatınca sönüyor lambası demiş. Kadın öfkeyle yattığı yerden fırlayıp Allah belanı versin hamdi yine mi buzdolabına işedin der …



Birgün hoca camide hanımlara vaaz veriyormuş . Kadının biri hocam ben bir mühendisle birlikte olursam cezası nedir , hoca cehennem demiş . Kadın tekrar ya bir doktorla beraber olursam ,Hoca yanıtlamış cehennem olur demiş . Kadın peki ya bir hocayla beraber olursam , hoca gözlüklerinin altından kadına bakarak ; seni gidi seni sen cennete gitmek istiyorsun galiba demiş …



İki deliden biri ağacın aşağısında diğeri yukarısında oturuyormuş.
Doktor gelmiş aşağıdaki deliye sormuş:
- O yukarıda ne yapıyor?.
Deli:
- O kendini armut zannediyor
doktor:
- Peki sen ne yapıyorsun burda?
- Onun olgunlaşması bekliyorum düşünce yiyeceğim





Tatil bitti

Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."


Etmezsen etme

Adamın biri, bir gün ağacın altında namaz kılıyormuş. Ağaçta bulunan başka biri de onu izliyormuş. Namazını bitiren adam daha sonra namazının kabul olması için Allah'a dua etmeye başlamış. - "Allahım sen namazımı kabul et." Ağaçtaki adam: - "Etmem", diye cevap vermiş. Adam şaşırmış. Tekrarlamış: - "Allahım sen kıldığım namazı kabul et." - "Etmem." Adamın şaşkınlığı iyice artmış. Yine: - "Allahım sen namazımı kabul et", demiş. Ağaçtaki adam tekrar: - "Etmem", deyince adam sinirlenmiş. - "Etmezsen etme. Zaten abdestsiz kılmıştım."




Kadın İçin

Kayserili Pire Memet, istasyonda çok sıkışınca, gözü hiçbir şeyi görmez olup kadınlar tuvaletine doğrulmuş. Bir hemşehrisi önüne geçmiş: - Ne yapıyorsun, burası kadınlar için... Uçkurunu eline almış olan Pire Memet: - "Bu da kadınlar için!" deyip içeri dalmış.



Allah şimdi ne yapıyor?

Bir gün yolda yaya giden bir bektaşinin önüne bir atlı çıktı: - "Baba" dedi, "bir müşkülüm var. Beni aydınlatır mısın?" Bektaşi yanıt verdi: - Elimden gelen bir şeyse, hay hay oğlum. - Şunu öğrenmek istiyorum: Şu anda Allah ne yapıyor? Sualin münasebetsizliğine içerleyen derviş, hiç belli etmemiş: - Yanıt veririm ama bir şartla, sen o attan in, ben bineyim. - Neden? - Böyle yüksek bir suale yüksekten yanıt vermek gerekir de ondan! Adam attan inmiş, Bektaşi binmiş. Adam: - "Hadi" demiş "söyle bakalım. Allah şimdi ne yapiyor?" Bektaşi: - "Ne yapacak" demiş, "atı senin gibi bir budalanın elinden alıp, benim gibi bir akıllıya veriyor". Ve çalakamçı uzaklaşmış.



Kurusun

Bir gün doktorlar, tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Bir gün delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Delilerden biri havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler. Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş. Deli: "Gelemez ki!" Doktor: "Neden gelemezmiş?" Deli: "Çünkü kuruması için onu astım!"


Gözlerim bozuk

Göz doktoru: - Şu tablodaki harfleri okur musunuz? Cafer: - Siz bana okur musunuz? Benim gözlerim bozuk da..



Hristiyan ve Yahudi

Roma'da dünyaca ünlü San Pietro Kilisesi'nde büyük bir pazar ayini... Görkemli bir dinsel tören.. Papa bile katılıyor. Koskoca meydan mahşer yeri gibi. Kilisenin içi de dışı da tıklım tıklım. Bu arada kilise kapısında iki adam özellikle dikkati çekiyor. Ikisinin de boynunda kocaman birer levha asılı. Birinde "Ben koyu bir Hristiyanım, lütfen bana yardım ediniz" yazılı. Ötekinde ise sadece "Ben koyu bir Yahudiyim" yazıyor. Tabii ki kiliseden çıkanlar Hristiyan olduğunu ifade eden adama yanaşıyorlar ve ellerini ceplerine atıp cömertçe bir şeyler veriyorlar. Yahudi olduğunu ifade eden adamda ise siftah yok. Bu arada kiliseden çıkan iyi niyetli biri "Yahudiyim" yazısı taşıyana sokuluyor. "Bana bak kardeş" diyor, "..dürüstlük iyi bir şey, ama binlerce Hristiyan kiliseden çıkarken, senin Yahudi olduğunu böyle aleni olarak ifade etmen kanımca hiç de akıllıca bir hareket değil. Bak kimse sana para da vermiyor zaten.. Bence çıkar o yazıyı boynundan, sen de şu Hristiyan gibi..." deyince; boynunda "Yahudiyim" yazılı adam "Hristiyanım" yazılı olana dönüp sesleniyor: - Heey! Salamon! Herife bak be! Gelmiş bize ticaret öğretiyor..




Bir albay, bir er, bir yasli kadin ve bir de genc kiz trende ayni kompartmanda yolculuk etmektedir. Tren bir tunele girip kompartman karardigi zaman, MUCUK bir öpücük sesi ve ardindan SIIRRRRAAAK ! diye bir tokat sesi duyulur. Tünelden ciktıktan sonra yasli kadin "Aferin genc kiza Nasil yapistirdi tokadi" diye düsünmekte ve kafasini sallamaktadir.
Genc kiz da "Zevksiz herif bu morukta ne buldu ki , bi de öpmeye kalkti ama kadin da iyi yapistirdi " diye dusunmektedir.
Albay ise "Ulan bizim esoglusu er, kizi öptü. Tokadi biz yedik" diye yanarken er de icinden soyle düsünmektedir:
"Hehe. Aferin lan bana. elimi öpüp nasil yapistirdim tokadi albaya...
 




Vietnam savasının en kritik günleriydi. Genç Amerikalı asker memleketteki eşine mektup yazarken itirafta bulunacağı tuttu: - “ sevgilim, buradaki kadınlar yalnız para için yatıyorlar. Böylesine para canlısı insanlara daha önce hiç rastlamadım.” Kısa süre sonra eşinden söyle bir cevap geldi: - “ sevgilim,sakın onlara 50 dolardan fazla para verme,ben burada ancak o kadar alabiliyorum.”


Temel askerdeyken yeni basçavus gelir ve tüm bölüge söyle der:

- "Sakin benim adimi unutmayin, benim adim Arslan Oglu Arslan...Eger adimi unutursaniz geldigimde caniniza okurum" der ve gider.

Aradan haftalar geçer ve Basçavus gelir herkeze adini sorar ve hepsi bilir. Sira Temel'e gelir. Temel:

- "Bi hayvan oglu hayvandi ama haçen tam hatirlayamayrum"
 





Bir gün deliler hastanesinden iki deli kaçmış.Doktorlar, hemşireler iki delinin kaçtığını duyunca onları aramaya koyulmuşlar.Akşam olunca iki deli gelir.Doktorlar ve hemşireler onları görünce sorarlar;
-Neden kaçtınız?
Deliler;
-Yarın kaçıcazda bugün provasını yaptık.


DELİ İŞTE
 







bir gün doktorlar 3 deliyi testten geçiriceklermiş.
bu yüzden duvara bi kapı resmi çizmişler.doktorun biri:
-birinci deli gelsin,demiş
deli gelmiş açmaya çalışmış çalışmış açamamış.
diğer doktor:
-ikinci deli gelsin,demiş
oda zorlamış zorlamış ama kapıyı açamamış
doktor:
-üçüncü deli gelsin,demiş.
o durmuş durmuş sonra açmaya çalışmış.açamayınca biraz durmuş.
doktorlardan biri diğer doktorun kulağına fısıldıyarak şöle demiş:
-galiba bu anladı,demiş
sonra 3.deli demişki:
-anladıımm anahtar sende dimiiiiiii........:))))))))




bir gün bir hasta varmış tımarhaneden çıkmış iyileşmiş doktora demişki doktor bey siz beni iyleştirdiniz ben eskiden ayakkabıcıydım size ayakkabı yapayım demiş doktorda kabul etmiş ertesi gün deli gelmiş doktora sormuş doktor bey ayakkabınızın topuğu öndemi olsun arkadamı olsun demiş ))))))))))



BİR GÜN İKİ DELİ YAN YANA GELMİŞ BİRİSİ DİREĞİN TEPESİNE BİR KAGIT ASAR VE DİĞER DELİ SORAR NE ASTIN ORAYA ODA SÖYLEMEZ DİĞER DELİ MERAK EDER BİR HAFTA SONRA DELİ DİREĞE ÇIKAR BAKAR KAĞITTA BURASI DİREĞİN TEPESİDİR YAZAR



Deli duvara oturmuş.Elindeki oltanın ucu sokağa sarkmış....
Yoldan geçen soruyor;
- Orada balık mı tutuyorsun sen?
- Hayır alık tutuyorum.
- Tutabildin mi bari ?
- çook ... Seninle 23 oldu !




3 tane deli varmıs.Doktor 3'üne bir tane soru soracakmış bilirlerse tımarhaneden çıkartcakmış.Soruyu sormuş.3 kere 3 kaç eder. Birinci deli 262 demiş.İkinci deli cumartesi demiş.Üçüncü deli ise 9 demiş.Doktor da aferim oğlum bildin seni çıkartıcağım ama nasıl bulduğunu merak ettim.Çok kolay doktor bey 262'den CUMARTESİ'ni çıkarttım...



Bir tımaranede 2deli kaçmaya karar vermişler.Merdiven 100 adetmiş.Yürümüş 99'uncu basamağa gelince biri ben yoruldum.Geri dönelim diyip geri dönmüşler.




Akıl hastanesinde bir gün bir hasta bakıcıyı yanına çağırır. "Bana çabuk 5 şişe kola getir" der. Hasta bakıcı buna kızar ve hastaya beş tokat atar ve "al işte kolalarını" der. Aradan zaman geçtikten sonra yine aynı hasta, bakıcıyı yine çağırır. Bu sefer hasta bakıcıyı tokatlar."Bakıcı ne oluyor?" der. Hasta cevap verir. "Şişeleri getirdim abi".
 





Delinin biri bir gün akıl hastanesinden kaçmaya karar verir. Ancak öyle bir yere kaçmalıdır ki doktorlar onu asla bulamamalıdırlar. İki ay boyunca düşünür, ve bir şey bulur. Evelsi gün ilk işi sabah erkenden kaçmak olur.
Gerçektende dokdorların hepsi bir olduğu halde bu deliyi bulamazlar. Tam ümitlerini kestikleri anda deli çıka gelir. Bütün dokdorlar delinin geldiğine sevinirken, Doktorun biri merak eder ve sorar. hayrola sen kaçmamışmıydın burdan niye geri geldin. Deli cevap verir:
-O provaydı. Asıl gerçeği yarın.




baş doktor bi gün akıl hastanesini ziyarete gider ve bi odaya girer delilerin zıpladığını görür sorar bunlar napıyo hemşire onlar kendein patlamış mısır zannediyo der.ama bi tanesinin yerde yattığını görür.gider sorar sen niye yatıyosun.Deli ben tavaya yapıştımda ondan der




Adamın biri lokantaya gitmiş, garsona:
- "Barmen bana bir soda ama içine limon koyma." demiş.
Garson bi sure sonra geri dönmüş ve:
- "Kusura bakmayın, limon kalmadı, portakal koymasak olur muı" diye sormuş.


Adamın biri bir fast-food lokantasında:
- "Bana iki sosisli, bi tanesine hardal koyma"
Garson:
- "Hangisine?"


Tecavüze uğrayan genç kadın yakışıklı avukatına başından geçenleri anlattıktan sonra avukat sorar

- Peki ne yapmamı istiyorsunuz?

Kadın kısık bir sesle yanıtlar

- Hele siz olay yerini bir inceleyin de!..


lazlarla gurculer savasiormus.. lazlar el bombalarini atiolarmis gurculere.. gurculerde pimlerini cekip geri atiyorlarmis



adamın biri doktora gitmiş ve
- - Doktor Bey bende unutkanlık başladı, demiş.
doktor sormuş
- - Ne zamandan beri?
adam boş gözlerle
- - Ne ne zamandan beri? demiş!



Adamlar golf oynamaktalar...
Bu esnada yolda bir konvoy belirir...
Cenaze konvoyudur..
Oyunculardan bir cenazeye doğru diz çöker.
Elini kalbine koyar ve bir şeyler mırıldanır...
Diğer oyuncu duygular içinde adam yaklaşır..
Sizin gibi saygılı bir insan görmedim der...
Adam da tabi saygı göstereceğim nede olsa 35 yıllık karımdı der


Hitler toplama kampina gitmis, yahudilerden birini cagirmis :
- "2+2 kac eder" diye sormuş ... adam da "7" demiş.
Hitler donmus arkasindaki yuzbasiya:
- "Ulan bu ne bicim toplama kampi? "


Amiral gemiye çıkmış, denizcilerden birine:
- "9 eksi 3 ne ederı" diye sormuş, denizcide "7" demiş. Amiral kaptana dönmüş ve:
- "Bu ne bicim çıkarma gemisi "



Kolordu komtani terroristi yakalamış ve sormuş:
- "9 bölü 2 kaç eder" Terorist de 7 demiş ... Komtan dönmüş ve:
- "Ulan bu ne biçim bölücü örgüt"




Adamin biri karşıdan gelmekte olan çok güzel bir bayana sormuş:
- "3 x 3 kaç ederı" kız da .. "7" diye cevap vermiş ve yoluna devam etmiş. Adam arkasından kendi kendine söylenmiş..
- "Ulan bu ne biçim çarpici kadin !"

Aşırı kiloları nedeni ile kadınlardan yana hiç şansı olmayan adamın karşısına çıkan melek üç istekte bulunmasını istemiş. Adam da isteklerini sıralamış:
- "Kilolarımdan kurtulayım, incecik olayım, kuş gibi hafif olayım, kadınlara çok yakın olayım". Melek:
- "Derhal" demiş ve adamı kanatlı orkid şekline sokuvermiş.





 

Öğretmen sınıfta sormuş
- isteğimiz dışı çalışan şeyimiz nedir?
sınıfın en tembel ve haylaz öğrencisi hemen atılmış
-tik
öğretmen
-aferim oğlum senin adın ne bakiyim
öğrenci
-tüleyman hocam

****************************

 - kadınla adam yatakda konuşuyorlarmış. birden kadının telefonu çalmış.
kadın telefona bakmış. bir süre konuştuktan sonra telefonu kapatmış,
yanındaki adam sormuş " arayan kimdi?" kadın " kocamdı, seninle
toplantıdaymış" 

 ****************************

-karı koca gecenin ortasında,  kadının kabus görmesiyle uyanmış, kadın
yatakdan aniden doğrulmuş ve kan ter içinde "eyvahhhh kocammm" diye
bağırmış... adamda uyku sersemliğinin verdiği telaşla aniden uyanmış ve en
yakınında bulunan dolabın içine saklanmış. )

 

 



Karadeniz Fıkraları Komik Karadeniz Fıkraları
temel ile fadime

temel ile fadime balayına gidecekelrdir.fakat yolda giderlerken yolda çevirme vardır. polis arabayı durdurur. temel ile fadimenn emniyet kemerlerini takılı görünce " tebrik ederim bugün tek emniyet kemeri takan çift sizsiniz deyip ikramiyeye hak kazandıklarını söyler ". temele dönerek pekii aldığnız bu parayla ne yapacaksınız temel : ilk işim gidip kendime ehliyet almak olacak der. polis: nee ehliyetiniz yok mu der. fadimede ortalığı toparlıyıp der ve k. bakmayın alkollüyken hp böle yapar der. polis: tekrardan nee bide içkimi içtiniz der. arkadan dursun fırlar ben size çalıntı arabayla yola çıkmayalım demiştim. poliss bide çalıntı araba haa der ve bagajdan ses gelirr sınırı geçtikmi :D


stadda sessuzlik

bir gün fener b. ile trabzon sporun maçı varmış.stadda bir adam seyircilere sağ elimi kaldırdığımda yuuhhhhh ,sol elimi kaldırdığımda lala lala lala lala laaaaaaa aaa trabzon diceksiniz,iki elimi kaldırdığımda sesuzlik olacak kimse konuşmayacak demiş.adam sağ elini kaldırmış seyirci yuuuhhhhh demiş(fenere).sol elini kaldırmış lala lala lala lala lala laaaaa aaa trabzon demişler..adam iki elini kaldırmış tribünlerden bir ses gelmiş.adamın biri bağırıyormuş sessuzlik sessuzlik. :):)


soyulmuş

Temel ava çıkmış, eli boş dönmemek için kasaptan bir tavşan almış. Fadime,
- Ha pu netur, soyulmuş tavşanı nasıl avlaysun?
- Sevişirken yakaladum, çiyinmeye firsatu olmadu vurdimm onuuu.....


AĞAÇLARADAN GÖREMİYORUM

Temelle Dursun ormanda yürüyorlar.Bir ara Temel Dursuna sesleniyor :
-Dursun ormanın güzelliğine bak.
Dursun:
-Ağaçlardan göremiyorumki.


İNAT

karadenizliler sohbet ediyor...
- uşaklar, benum inadum kimsede yoktur... geçen gün dişçiye gittum. inadumdan ağruyan dişimu göstermedum. dişçi da hepsinu çeki...
-şaşayum aklina...ben geçen gün eve geç gittum...
uç kere çaldim kapuyu, bizim kari açmadi. inat ettum, kapida yattum, bi daha çalmadum kapiyi...
- ula sizunkide inat midur... ben evlendum. o gece kari biraz naz ettu.benumda inadim tutti. o gün bu gündur, 7 sene geçtu. eve uğramadim...
- çok attun emmi oğli, tam 3 tane uşağun var, onlar nasil oldi?
- sormamki kimdendur...


temel ve azrail

Azrail temelin yanına gelir ve kardeş vaktin tamam hadi gidelim der.
Temel de uyanık ya yalvarır bana 5 yıl süre ver ondan sonra gel al canımı azrail tamam der temel de kendi kendine pilot olursam beni havada yakalayamaz derken 5yıl sonunda azrail pilot temelin yanına gelir ve vakit doldu gidelim der
temelde şimdi canımı alsan arkada 300 yolcu var onlar ne olacak der
azrail : oglum hepinizi bir araya getirene kadar anam ağladı zaten


AKŞAM SERİNLİĞİNDE

Bir mecliste konuşulurken,
Amerikalı :
-Biz Mars'a gideceğiz, demiş.
Alman :
-Biz yakıtsız giden otomobil üreteceğiz, demiş.
Fransız :
-Atom bombasını etkisiz hale getirecek projelerimiz var, demiş.
Bizim Karadenizli de onlardan geri kalmamak için :
-Biz de güneşe gideceğiz, demiş.
-Güneşe gidemezsiniz, demişler. Güneş yakar.
Karadenizli gülümsemiş :
-O kadar da enayi değiliz, tabi, demiş. Akşam serinliğinde gideceğiz.


uy paralar

temel banka soymak suçundan yargılanıyormuş , son celsede hakim delil yetersizliğinden temelin tahliyesine karar vermiş . temel bunu duyunca çok sevinmiş ve bağırarak hakime ;
- uy cözünü sevdigumun hacim beyi , yani şimdi bu paralar penim oldu değil mu .....?


ADAMI GÖZÜMÜN ÖNÜNE GETİRİRİM

Arkadaşı Karadenizliye sormuş:
-Yalnızken kendi kendine konuşma huyun var mıdır?
-Ben kendi kendime konumam, demiş karadenizli.Adamı gözümün önüne getiririm, öyle konuşurum.


Temelin Vasiyeti

Yolculuktan dönen Idris, kahvede oturanlara sordu :
- Yahu pizum Temel nasil öldi?
- Kalpten cittu, dediler.
- Vasiyetu filan var miydu?
- Var idu. "Beni denize gömün" demis idu.
- Cömdünüz mü?
- Cömdük amma, mezarinu kazarken çok kayip verduk...


ALERJİ

Temel, Cemal'e :
-Fadime'nin kürke alerjisi var.
-Nerden pileysun?
-Ne zaman kürk giymiş pi avrat cörse hastalanayı.


imam
birgün bir kadın imamı sınamak için imamı soru yağmuruna tutar
sorularşöyledir;
KADIN ;
İmam efendu vali ile zina etsen halim ne oLiR ?
İMAM ;cehannemin en kötü yerine cidersun der.
KADIN ;muhtar ile zina etsem?
İMAM;yine cehanneme cidersun ama cünahın ağır olmez.
KADIN;peçi koyün azası ie zina etsem
İMAM;yine cehanneme cidersun ama çoook az kalirsun
KADIN TEKRAR SORAR;
PEKÜ KOYUN İMAMI İLE ZİNA ETSEM
İMAM ŞÖYLE CEVAP VERİR;
"HEEEE ANLADUMMM SEN CENNETE GüTMEK İSTEYSUN"


Lazın Eczanesi

Lazın eczanesine eli silahlı, yüzü kadın çoraplı iki soyguncu girmiş ve ellerindeki silahi Laza doğrultup:
- Çabuk kasadaki herşeyi ver !
- Özür dilerim, reçetesiz hiçbirşey vermiyoruz.


ANLAMLI ANLAMLI

Karadenizlinin biri hemşerisine anlatıyor :
-Dün belediye otobüsüne bindim; yan koltuktaki adam bilet almamışım gibi bana anlamlı anlamlı baktı.
-Sen ne yaptın?
-Bende bilet almışım gibi anlamlı anlamlı ona baktım.


YALNIŞ ADAM DAAA

temel bırgun yurt dısına calısmaya gıder yaz sezonu oldugundan otellerde bos yer bulamaz bı kac yere sorduktan sonra kendını zorla bı otele aldırır yalnız odada bı zencı kalmaktadır temel odaya gırer ve zencıyı assalarmıs gıbı goz gezdırır zencı durumun farkındadır temel resepsıyonu arar ve 'benu 7 uyandırun haa' der sonra uyumaya koyulur zencıde elıne aldıgı sıyah boyayla temelın suratını bı guzel boyar sabah olur resepsıyon telefonla uyandırır temelı temel kalkıp aynaya bakınca sole der 'ANAA AHMAKLAR YALNIŞ ADAMİ UYANDIRMİSLERRR DAAA'


Temel uçakta

Temel uçakla Trabzona gidecekmis. Oturmus bir yere rasgele... Asil yer sahibi gelmis;
Yer sahibi: Beyfendi burasi benim yerim kalkarmisiniz?
Temel: Hayir
Yer sahibi : Beyfendi burasi benim yerim kalkin
Temel: Hayir
Yer sahibi gider hostese basvurur.
Hostes: Beyefendi burasi sizin yeriniz degil kalkarmisiniz lütfen
Temel: Kalkmam
Hostes çare bulamayinca kaptana basvurur. Kaptan, Temel'in kulagina bisey fisildar ve Temel gecer arka tarafa oturur. Herkes hayret etmis biz bu kadar ugrastik kalkmadi acaba Kaptan nasil kaldirdi bunu. Dayanamayıp sormuslar kaptana:
Kaptan:
-Dedim ki Burasi Trabzon'a Gitmez.


ARABAM DIŞARIDA


Temel kırtasiye'ye girmiş, tezgahtara :
-Pana pir roman lazum, demiş.
Kırtasiye tezgahtarı sormuş :
-Efendim agır mı olsun hafif mi?
Temel :
-Farketmez, nasul olsa arabam dısarudadur.


ceza keseyrum

temel almanya ya gitmiş polis olmuş bir gün hiç ceza kesememiş mesai saati yaklaşmış temel hala ceza kesememiş karşıdan adam geliyor muş temel seslenmiş dur! adam durmuş temel de sana ceza keseyrum demiş adam ben papazım bana ceza kesemezsin demiş temel de niye diye sormuş papaz benim sağ omuzumda isa sol omuzumda havva var demiş temel de heh şimdi yandınız bi bisiklete 3 kişi binersiniz he demiş:)


Temelin aklı

Azrail Temel’in canını almak için gelir. Temel'se Azrail'den kurtulmak için hemen bir çare bulur.
İşaret parmağını ağzına sokar ve "aguk guguk" sesleri çıkartarak bebek taklidi yapar.
Azrail durumu anlayıp Temel’in oyununu bozmak istemez ve gider.
Azrail ertesi gün Temel’i almak için geldiğinde Temel’in kendisine bir emzik bile aldığını ve yerlerde emeklediğini görür ve Temel’e seslenir:
- Temel, gel attaaaa gideceğiz...
 




Öğrenci Fıkraları Öğrenci Okul Fıkraları Öğrenci
2kere2 4eder

temelin oğlu matematikten 0 alır.oğluna sorar oğlum öğretmen ne sordu 2kere 2 kaçeder dedi ben 7eder dedim temelde oğlum 2kere2 4 eder bilemedin 5 bilemedin 6 eder 7 nerden çıktı?


Matematik Finali


4 tane üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik
finaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğinin
patladığını söylerler... Hoca ilk basta inanmaz ama öğrencilerinin
yalvarmalarına dayanamayarak, onları 3 gün sonra sınav yapacağını söyler.
Sınav
günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini bos bir salonun ayrı ayrı
köşelerine oturtur.
Sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerinden 50 puan alan herkes
sınavı geçebilir... Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10'ar
puanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır... Bunları kolayca çözerler.
Arka sayfada ise 60 puanlık 1 soru vardır: "Hangi lastik
patladı?"


Ahlak Dersi

Küçük Salamon, okuldan iki gözü iki çesme dönmüstü. Babası, niye
agladigini sorunca hiçkira hiçkira cevap verdi :
- Öğretmen ahlak nedir diye sordu, bilemediğim için bana sifir verdi.
- İyi etmis. Öğreneydin dedi babasi. Gel sana anlatayim, dinle. Mesela, bir müsteri geldi dükkana, mal aldi. Giderken de içi para dolu cüzdanini unuttu. Iste ahlak burada baslar. Bu cüzdani ne yapacagim ? Yalniz kendime mi saklayacağim yoksa ortagimla mı paylaşacağım ?


Psikoloji Öğrencisi

Adam barda gördüğü güzel bir bayanla konuşmanın yollarını arıyordu. Sonunda cesaretini toplayarak kıza yaklaşır ve
- Afedersiniz hanımefendi biraz konuşabilir miyiz acaba? diye sorar.
Kız birden haykırır.
- Terbiyesiz ! Ben senin bildiğin kızlardan değilim !
Adam utancından yerin dibine girmiş, kıpkırmızı bir suratla yerine oturmuştur. Herkes ona bakmaktadır ve bu onu daha da rahatsız etmektedir. Bir süre sonra kız ona yaklaşır ve gülümseyerek..
- Az önceki olay için özür dilerim. Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı durumlarda insanların nasıl davrandıklarını inceliyorum.
Bu açıklama adamın canını daha fazla sıkar ve avaz avaz bağırarak cevap verir.
- Ne ? Gecesi 200 dolar mı ? Deli misin sen ?


çarpma

öğretmen aliye sormuş.2ile2yi çarp demiş.
ali
çarpamam demiş
öğretmen
neden.
ali
çarparsam kavga çıkar.demiş


Kadeş Savaşı


Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş:
-Oğlum Kadeş Savaşını kim yaptı?
Çocuk hemen yanıtlamış:
-Hocam vallahi billahi ben yapmadım.
Hoca sinirinden çıldıracak. O sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik öğretmenine anlatmış:
-Hoca hanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım...
-Hocam üzülmeyin çocuktur bunlar hem yaparlar hem de yapmadım derler... Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu Müdür Beyin odasında almış.
-Müdür Bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisinde hayır var, ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim.
Müdür Bey: Siz hiç kendinizi üzmeyin Hocam, bunda merak edilecek birşey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş Savaşını kimin yaptığını sorarız... Tarih Öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalmış ve Müdürden bir hafta izin almış...
Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı:
Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır. Bilginize. )


Coğrafya


Bölük komutani Ali okulu nu denetliyordu. Hasan'a sordu:
- Oglum, dünya kac parcadir?
- Bes parcadir komutanim.
- Say bakalim.
- Avrupa, Asya, Amasya, Tosya, Okyanusya.
- Sen nerelisin?
- Kayseriliyim, komutanim.
- Su haritada Kayseri'yi göster bakalim.
Hasan Kastamonu'yu isaret edince:
- Oglum, orasi Kastamonu.
- Kayseri'nin bir mahallesi sayilir, komutanim.


Öğretmen

Öğretmen çocukların kendisine aldıkları hediyeleri tahmin eder...

Anaokulunun son günü küçük öğrenciler öğretmenlerine hediye verdikleri bir parti duzenler. Çiçekcinin oğlu öğretmene bir hediye paketi uzatır. Öğretmen paketi yavaşça sallar eliyle tartar ve
- Sanırım bu bir buket çiçek..?
- Doğru.. Nerden bildiniz öğretmenim ??
- Şey, tahmin ettim..
Sıradaki öğrenci şekercinin kızıdır. O da öğretmene bir hediye verir. Öğretmen gülümseyerek paketi alır, eliyle tartar ve hafifçe sallar:
- Sanırım bu bir kutu çikolata..
- Aaa, nerden bildiniz öğretmenim ??
- Şey, bir tahmin sadece. Nasılsa tuttu işte..
Bir sonraki hediye TEKEL bayisinin oğlundan gelir. Öğretmen paketi alır ama alttan küçük bir sızıntı vardır. Paketi tutarken parmağı ıslanan öğretmen yavaşça parmağını diline sürer:
- Bu şarap olabilir mi ?
- Hayır öğretmenim !! diye bağırır çocuk heyecanla.
Öğretmen tekrar sızan yerden bir damlayı parmağıyla alıp tadına bakar:
- Şampanya öyleyse...?
Daha da heyecanlanan çocuk ..
- HAYIR öğretmenim !!
Öğretmen sızıntının bir daha tadına bakar:
- Tamam.. Pes ediyorum, bilemeyeceğim. Nedir bu ??
Çocuk neşeyle haykırır:
- Bir köpek yavrusu !..?


Öğrenci Yurdu


Üniversitede dönemin ilk gününde Rektör yeni gelenleri toplamış, üniversite kurallarını anlatırken sıra yurt olayına gelmiş. Rektor demiş ki
"- Kız yurtları erkek öğrenciler için yasak bölge. Erkek yurtları da kız öğrenciler için. Yasak bölgede yakalanan kişiye ilk seferinde 20 dolar ceza kesilecek. İkinci yakalanışında 60 dolar, üçüncü yakalanışında da 180 dolar ceza kesilecek. Sorusu olan var mı?"
Arka taraftan bir erkek öğrenci sesi:
- Sezonluk bilet ne kadar?


Biyoloji Sınavı


Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki
herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş.
Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra
mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki,
"Bu mikroskaplarda lam'da bir böceğin bacağı var,
sınavınız bacağından böceği tanımak"
Tabi hemen itirazlar ama fayda etmemiş, hoca dediği
dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey
yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış.
Hoca arkasından seslenmiş, "Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?" Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış ;


öğretmen öğrenci

öretmen
çocuklar derslerinizi yaptınız mı?demiş
çocuk demiş ki
öğretmenim insanlar yapmadıkları şeylerden suçlanır mı demiş
öğretmen
hayır diye yanıt vermiş
çocuk
oh be tamam demiş
öğretmen ne oldu niye sordun demiş
çocuk
ödevimi yapmadımda ondan demiş


Yasal ve Mantık

Öğrenci: Siz beni cezalandırıyorsunuz. Bunu hiç anlıyor musunuz?
Profesör: Evet tabiki. Yoksa nasıl profesör olabilirdim.
Öğrenci: iyi o zaman. Size birşey sormak istiyorum. Eğer doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu aliyorum ve gidiyorum. Fakat bununla beraber eger cevabı bilemezseniz bana iyi not vereceksiniz.
Profesör: Anlaşıldı tamam. Sor bakalım.
Öğrenci: Aynı anda yasal olupta mantıklı olmayan nedir, mantıklı olupta ama yasal olmayan nedir? ve de ne mantıklı ne de yasal olan nedir?
Profesör iyice bir düşündükten sonra hic bir cevap veremiyor ve o
öğrenciye iyi not vererek onu geciriyor. Daha sonra profesör en iyi öğrencisini çağırıyor ve aynı soruları ona soruyor. Öğrenci hemen cevap veriyor:
Siz 63 yaşındasınız ve 35 yaşındaki bir bayanla evlisiniz. Bu yasal ama bununla beraber pek mantıklı degil.
Karınızın 25 yaşında bir dostu var, bu gerçi mantıklı ama yasal değil.
Siz, karınızın dostuna iyi bir not veriyor ve onu geçiriyorsunuz oysaki o sınıfta kalmıştı. Bu ise ne mantıklı ne de yasal.


öğrenci sorusu


Öğretmeni Ali'ye sormuş;''Ağacta 5 kuş var birini vurdum,geriye kaç kuş kalmıştır.''
Ali ''Kalmaz öğretmenim,hepsi gürültüden uçar,demiş''
Öğretmeni ''Hayır dersimiz matematik ama düşünüş biçimini beğendim.''demiş.
Ali hırslanmış.Öğretmenine''Üç kadın varmış,biri dondurmayı emerek;biri yalayarak,biri ısırarak yermiş.Bunlardan hangisi evlidir?''
Öğretmeni kızarıp,bozarmış.
''Emen mi?'' demiş.
Ali ''Hayır, parmağında alyansı olan,demiş.''
Ama düşünüş biçiminizi beğendim...


Küçük Ali


Küçük Ali okula başladığından beri her gün ögretmeni Aysel hanıma gidip,
- "Öğretmenim beni yanlış sınıfa koydunuz, benim yerim birinci sınıf değil, ablam üçüncü sinifta ama ben en az onun kadar akıllıyım, hiç olmazsa beni üçüncü sınıfa alın." diye şikayet edermiş.
Bundan sıkılan Aysel ögretmen bir gün Ali'yi kaptığı gibi okul
müdürüne çıkmış ve olayı anlatmış. Okul müdürü:
- "Peki" demiş, "Bu çocugu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sınıfsa o sınıfa koyalım" ve baslamış sorgulamaya,
- Iki kere iki?
- Ali hemen "Dört" demiş,
- "Sekiz kere dokuz?"
Ali hemen
-"Yetmis iki" demis,
-"Kaç mevsim var?"
Ali hemen
-"Dört" demis.
Bu sirada Aysel hocada
- "Müsaade ederseniz bir kaç soruda ben sorayim" demis ve sormus:
- "Söyle bakalim Ali, ineklerde dört tane ama bende iki tane var, bu nedir?"
Ali hemen
-"Ayak" demis, Aysel hoca sormuş
-"Peki senin pantolonunda olupta benim pantolonumda olmayan şey nedir?" Ali hemen yanitlamis
-"Cep".
Bunun üzerine Aysel hoca dönmüs müdüre,
-"Üçe koyalım hocam" diyecekken
Müdür, Aysel hocanin sözünü kesmiş,
-"Hocam, bu çocugu üçe degil beşinci sınıfa koyalım, zira son iki suale ben doğru cevap veremedim"
 





Nasrettin Hoca Fıkraları Kısa Nasrettin Hoca Fıkrası
Söyle Bari

Hoca ormana gitmiş.Oturmuş bir dalın üstüne, başlamış kesmeye.Aşağıdan geçen bir yolcu Hoca'ya seslenmiş:- Be adam! İnsan oturduğu dalı keser mi ? Şimdi düşeceksin.Hoca adama aldırmamış; işine devam etmiş.Az sonra dal kırılmış.Hoca, cumburlop düşmüş.Düştüğü yerden perişan seslenmiş:
-Düşeceğimi bildin ne zaman öleceğimi de söyle bari.
BU NASIL NAMAZ
Nasreddin Hoca abdest alırken bir ayağına su yetmemiş.Namaz kılarken de bir ayağını yukarı kaldırarak namaz kılmış.Bunu gören camı cemaati :
-Hocam bu nasıl namaz ? diye sormuş.
Nasreddin Hocam :
-Bir ayagı abdestsiz namaz : diye cevap vermiş


9 akçemi 10 akçe mi

Bir gün nasreddin hoca rüyasında bir adamla konuşuyormuş adam 9 akçe diyormuş.Nasreddin hocada 10akçe diyormuş.Nasreddin hoca rüyadan uyanmış ellerinde hiç akçe yok.Geri uykuya dalmış ve adama demiş tamam 9 akçe olsun.


Tutar mı?

Hocanin cani bir gün sarma çeker.Ama elinde yogurt bakraçlari anasi da aglamis ne yapim ne yapim derken aklina göl gelmis.Gelmis gölün kenarina,atmis bakraçlari kenara çikarmis sarmis sigarasini hafif hafif demleniyor.Sonra birden bekçinin düdügünü duymus. Eyvah simdi yandik derken aniden atmis sarmayi bakracin içine sonrada bakraci tutmus göle dökmeye baslamis.O esnada bekçide yaninda bitivermis.Bakmis bakmis anlamamis sonra hocaya sormus ne yapiyorsun diye.Hocada görmüyor musun yogurt mayaliyorum demis. bekçi kahakahalar içinde ilahi hoca koca göl hiç maya tutar mi demis.Hocada ya tutarsa diye cevap vermis.Sonra bekçi ilahi hoca diyip güle güle yoluna devam etmis.Hoca hem keyfine hem yogurda yanarken bekçinin arkasindan bakip simdi bu salak herkese anlatir demis.


Nasrettin Hoca' nın Mezar İsteği


Hoca ölüm döşeğindedir.Evlatlarını toplar ve derki:
Yavrum,sizden ben öldüğümde bir şey yapmanızı istiyorum.
Onlarda:
Buyur babacığım.
Hoca: Ben ölünce mezarımı eski harabe bir yere yapın ve gömerken de üzerime kapayacağınız tahtaları eski ve çürük koyun kefenimide yırtık sarın,der.
Çocuklarıda neden böyle birşey istediğini sorunca.
Hoca: Kabir melekleri geldiğinde benim sorgum yapıldı der ve azabtan kurtarırım.


Acemi Bülbül

Nasrettin Hoca bir gün komşusunun bahçesine girer.Bahçedeki armutları görünce dayanamaz.Bir tane yer,dayanamaz bir daha,bir daha derken armut ağacına çıkıverir.Başlar yemeye.Tam bu sırada bahçenin sahibi çıkagelir.
Hoca şaşkınlıkla başlar bülbül gibi ötmeye.

Bahçenin sahibi şaşkın şaşkın Hocanın olduğu ağacınyanına varıp,
-Ne yapıyorsun burada diye bağırır.
Hoca sakince cevap verir.
-Ben bülbülüm,yuvam da burada,der.
Tekrar cırlak sesiyle ötmeye başlar.
Bahçe sahibi öfkeyle
-Bülbül böylemi öter be adam diye bağırınca,
Hoca
-ben acemi bülbülüm.Ancak bu kadar ötüyorum,der.


Hırsız

Nasrettin hoca bir gün namaz kılarken evine hırsız girmiş; tam hocanın cüzdanını çalacakken Nasrettin Hoca:
Gulhü veallahü felak, arkamdaki salak, hemen cüzdanımı bırak, otur da namaz kılak...


Sıkarken


Nasrettin hoca bir gün yolun kenarında kedisini yıkıyomuş.Yoldan geçen arkadaşı hocaya:
-Hocam kediyi yıkama ölür.
demiş.Hoca aldırış etmemiş ve yıkamış.Arkadaşı dönüşte hocayı tekrar yolun kenarında görmüş.Kedi ölmüştü. adam:
-Hocam ben size kediyi yıkamayın ölür demedimmi? demiş.Hoca:
-Ben kediyi yıkarken ölmediki sıkarken öldü demiş.


Ateş Düştüğü Zaman


Nasreddin Hoca'nın evine tüccar arkadaşı misafir olmuş.Hoca ona mantı pişirip getirmiş. Arkadaşı acele edip mantıyı hemen ağzına atınca boğazı yanmış. Boğazının yandığını belli etmemek için başını tavana doğru dikmiş ve yanmanın etkisi gidince de başını tavandan indirmeyip sormuş :
-Hocam bu tavanı ne zaman yaptınız.
Hoca hemen :
-Boğazına ateş düştüğü zaman, demiş.


Farz


Nasrettin Hocanın evine 3 misafir gelmiş 3 üde birbirinden oburmuş hoca ne yemek getirdiyse sünnettir diye silip süpürmüşler.
O sırada hocanın oğlu gelmiş misafirler aman ne güzel çocuk bu adı nedir diye sormuşlar
Nasrettin Hoca farz dır demiş
Misafirler aaa nasıl isim bu hiç böyle isim duymamıştık demiş
Nasrettin Hocada - yaa sünnet diyeyimde onuda yiyinn demi demiş


Baklava


Hoca aksamleyin eve dogru yururken, baklava seven bir koyluyle karsilasir.
-Hoca, kisa bir sure once bir adam buyuk bir tepsi baklava goturuyordu...
-Beni ilgilendirmez!
-Fakat adam tepsiyi sizin eve goturuyordu.
-O zaman seni ilgilendirmez!


ateşle yemek olmaz

bir gün nasrettin hoca arkadaşlarıyla iddaya girmiş ben karlı havada dışarıda 1 gün dururum demiş.
onlar büyük bir ziyafette girmişler nasrettin hoca sadece mumu yakmış .arkadaşları şaşırmış.1 gün durduğuna ama işin içinde ziyafet olunca biri mumla ısındın demiş.kaybetmiş iddayı.daha sonra bir aksam nasrettin hoca arkadaşlarını çağırmış.işte yemek yiyelim diye onlar da gelmiş nasrettin hoca karısını tembilemiş ağacın dalına yemegi as.altına mum yak demiş.o da yapmış.işte arkadaşları beklemiş beklemiş yemek yok hani hocam yemek demişler o da pişiyor demiş.onlarda bir bakalım nasıl pişiyor demişler o da göstermiş piştiği yeri arkadaşlarıda aman hocam yemek mumla nasıl pişer demiş.o da ben nasıl mumla ısiniyor dediyseniz buda böyle pişiyor demiş.


Hocanın İşi


Nasrettin Hoca birgün pazarda 10 akçeye aldığı 10 odunu,
9 akçeye satıyormuş. Etraftan sormuşlar: "Hocam bu ne iştir hiç
böyle ticaret olur mu?"
Hoca gayet sakin cevaplamış:
"Olsun. Önemli olan işi nasıl yaptığın değil,
insanların seni iş yaparken görmesidir."


ALLAH BİLİYOR


Nasreddin Hoca bir cimri tanıdığının evine gittiğinde tanıdığı ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmiş. Nasreddin Hoca bayat ekmeği dişi kesmeyince sinirinden balı kaşıkla yemeye başlamış.Ev sahibinin gözü yerinden oynamış :
-Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanın içini sıyırır, demiş.
Nasreddin Hoca hiç ses çıkarmadan balı bitirmiş ve :
-Kimin içinin sıyrıldığını Allah biliyor, demiş.


Bizde kibir yok


Nasreddin Hoca'ya yapilan sakalar tukenip bitmezdi. Aksehir'liler bir gun Hoca'ya takilir ve sorarlar.
-Hocam senin evliyalar katinda ulu bir kisi oldugun soylenir asli var midir?
Hoca'nin boyle bir iddiasi elbette yoktur ama bir kere soruldu ya cevaplar;
-Her halde oyle olmali.
-Boyle kisiler zaman zaman mucizeler gostererek bu ozelliklerini herkese kanitlar. Hoca madem kabullendin goster bir mucize gorelim!
Hoca;
-Pekala simdi size bir numara yapalim der karsisinda durmakta olan cinar agacina;
-Ey ulu cinar cabuk yanima gel!...
Tabii ne gelen agac var ne giden. Hoca yurumeye baslar agacin yanina varir. Aksehir'liler;
-Ne oldu Hoca agaci getiremedin, kendin oraya gittin! diye gulunce,
Hoca;
-Bizde kibir yoktur, dag yurumezse abDal yurur der.


Namaz


Bir gün bir nasrettin hoca ağacın altından namaz kılıyormuş allah namazlarını kabul etmesi için agaçtaki adam
-Allah'ım duğalarımı kabulet demiş
-Agaçtaki adam etmem
-Yine demiş allahım duğalarımı kabul et demiş
-Yine etmemm demiş
-Nasrettin hoca sinirlenmiş ve etmesen etme saten abdes almamıstım demiş


ALLAHIN RAHMETİ


Yağmurlu bir günde Nasrettin Hoca pencereden dışarı bakarken komşusunun koşa koşa yağmurdan kaçtığını görür pencereyi açar :
-Hey Ahmet Efendi, birde hacı olacaksın rahmetten kaçılır mı?, der.
Zavallı adam eli mahkum sırılsıklam olur. Ertesi gün hocanın komşusu hocayı yağmurdan kaçarken görür ve hocaya bir ders vermek ister :
-Hoca Hoca dün bana diyordun bugün sen neden rahmetten kaçıyorsun, der.
Hoca hiç durmadan yoluna devam eder ve komşusuna şöyle der :
-Ben rahmetten kaçmıyorum sadece allahın rahmetine basmamak için çabalıyorum.


Cennet


Bir gün padişah Nasreddin Hoca' ya sormuş.
Hocam ben ölünce cennete mi gideceğim yoksa cehenneme mi, söyle bakayım? demiş.
Hoca padişahtan korkmadan :
-Cehenneme gidersiniz padişahım? demiş.
Padişahın sinirden sakalları titremiş.
Bu durumu gören Hoca :
-Kızmayın padişahım ben aslında size cennete gidersiniz diyecektim fakat sizin cellatlarınızın kılıçlarıyla ölen suçsuz kişilerden cennet dolup taşmış.Bu yüzden cennete sığmazsınız diye cehenneme gidersiniz dedim, demiş.


Nasrettin Hoca ve Cimri


Cimri ve de boş boğazın biri Hocaya:
Ya Nasrettin Hoca demiş demek parayı çok seviyorsun. Acaba neden ?
-Hoca cevabını yapıştırmış. Senin gibilere muhtaç olmamak için...


AKLIN VARSA GÖLE KOŞ


Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine yükleyip evine götürürken :
-Acaba, yaş çırpı da kurusu gibi yanar mı? diye düşünür ve şeytana uyarak çakmağını çakar ve alevi çalı çırpıya dokundurur.Aralarında kuruları da bulunan çalı çırpı hemen alev alır.Eşekte bir korku, bir telaş, huzursuzluktur başlar.Anıra anıra, çifte ata ata dört nala koşmağa başlar.Hoca da arkasından olanca gücüyle bağırır :
-Aklın varsa göle koş!


ÇORBA


Hoca'nın canı şöyle bir tarhana çorbası çekmiş.
Başlamış ağzı sulana sulana hayal kurmaya.O sı-
rada kapı çalınmış ve komşunun oğlu=
- Hocam,annem hasta,bir tas çorba istiyor,demiş.
Hoca,söylenmiş kendi kendine=
- Hey Allah'ım,bizim komşular hayalin bile koku-
sunu bile alıyor!


Ya üstünde ben olsaydım?


Bir gün Nasrettin Hoca eşeğini kaybetmiş. Allah'a şükrederek eşeği arıyormuş.
onu gören biri yapıyorsun diye sormuş.
Hoca:
Eşeğimi arıyorum, demiş.
Adam:
Peki neden allaha şükredip duruyorsun?
Hoca:
Ya üstünde ben olsaydım!


BANA NE AD KOYARLARDI?


Bir gün Nasretin Hoca'ya Timur :
-Yahu, şu Abbasi halifelerinin her birisi birer lakab almış kimi El mutazımBillah, kimisi de El mütevekkil-Allah, diye anılıyormuş. Ben acaba onların zamanında hükümdar olsaydım, bana ne ad koyarlardı. Hoca hiç çekinmeden :
-Sana da Neüzzü-Billah derlerdi, cevabını vermiş.
 





Sarhoş Fıkraları Sarhoş Fıkrası Komik Sarhoş Fıkraları
hacı ile sarhoş


sarhoşun biri bir gün yolda hacının birini çevirmiş ve bana 100 lira versene içki alcam demiş. hacı da ben içkiye para vermem demiş. sarhoşta o saman yemek parası olarak ver demiş hacı çıkarmış 100 lira vermiş.aradan zaman geçmiş hacı da sarhoşta ölmüş. hacı elinde amel defteri gitmiş cennetin kapısını çalmış kapıyı melekler açmış hacının amel defterine bakmış ve demişler.
-ya hacı senin sevabın çok ama günahın da çok seni cennete alamayız sen cehenneme git demişler.
hacı çaresiz gitmiş cehenneme kapıyı çalmış kapıyı zebani açmış.Hacının amel defterine bakmışlar ve demişler
-ya hacı senin günahın çok ama sevabında çok seni cehenneme alamayız demişler. hacı çaresiz ortada kalmış kara kara düşünüyormuş amel defterine bakarken aklına birden sarhoşun birine 100 lira verdiği gelmiş. hemen koşa koşa cennetin kapısına gitmiş ve kapıyı çalmış. kapıyı melek açmış. sarhoş demiş :
ya ben zamanın birinde sarhoşun birine 100 lira vermiştim onu yazmamışlar
içerden bi ses yükselmiş.
- verin 100 lirasını sqtir olup gitsin...


Beyaz Ceketli


Bir gun bir adam kahveye girmis, ve herkezi teker teker gosterirken, sunu demis: "Ulan, hepinizin agzina teker teker sicarim ulan! Bitek sordaki beyaz ceketli haric." Neyse, oturmus, cayini icmis. Birden yine bizimkinin kafasi bozulmus. Kalkmis okadar milletin icinde ve yine herkezi teker teker gosterirken: "Ulan hepinizin agzina teker teker sicarim ulan! Bi tek sordaki beyaz ceketli haric!" Neyse bu boyle surekli devam etmis. 2 saat sonra, yasli bir adam bizimkinin tarafina geldikten sonra sunu demis: "Yav oglum anladik, hepimizin uzerine sictiiii, batirdin. Pekiya o beyazceketliyi neden atliyosun?"
Bizimkide demiski: "Eeeeee babalik, ozaman ben sictiktan sonra, kicimi neyle silecem?......"


Kemerleri Sıkarsak


Diktatör bir akşam meyhaneden içeri girer.Tezgahtara yaklaşır.Hafif içkili bir sarhoşun yanına çöker.Oradan buradan konuşurlarken sorar :
-Böyle hergün içmek için ne kadar kazanıyorsun?
Sarhoş :
-Günde 2 bin lira.
-Peki kemerleri biraz sıkalım diye ücretleri azaltıp, koşulları ağırlaştırsak, ne kadar kazanırsın?
Sarhoş :
- 4 bın lira.
-Peki biraz daha sıkarsak kemerleri?
-O zaman 5 bin liraya para demem.
Diktatör kızar :
-Bu ne biçim iş.Köküne kadar sıkarsak?
-O zaman muhakkak 10 bin lira kazanırım.
Diktatör şaşırmıştır.Adamın ne iş yaptığını çok merak etmiştir.Sorar :
-Şeytan mısın, nesin.Ne iş yapıyorsun?
-Mezarcıyım!


Sarhoş ve komiser


Sarhoşun biri üst baş dağınık bir halde karakola gelir, araba anahtarını
göstererek komisere şöyle der :
- Komiserim şu elimde gördüğünüz anahtar var ya, onun üstünde az önce
benim arabam vardı, şimdi yok. Arabamı çalmışlar...
Komiser sarhoşa söyle bir bakar;
- Sen önce kendine bir çeki düzen ver bakayım, şu haline bak... Devletin
komiseri önünde böyle fermuarı açık durmaya utanmıyor musun?
Sarhoş pantolonunun önünde açık fermuara bakar ve şöyle der :
- A ha!, karıyı da çalmışlar...

Deriyi sertleştiriyor



Bir genç berbere gider ve koltuğa yerleşir.Beş dakika sonra kendisini traş etmekte olan gencin tam sarhoş olduğunu farkeder....
İyi kalpli adamın yüzü her yandan başlar kanamaya.Çok çekingen olmasına rağmen, yavaşça der :
-Görüyormusun insan çok içince neler oluyor!...
Berber yanıt verir :
-Ben de size tam bunu söyleyecektim!Deriyi sertleştiriyor!...


iki sarhos kadin

İki evli kadın bir akşam kocalarını evde bırakıp kadın kadına eglenmek için bir bara gitmişler ama içkinin dozunu fazla kaçırmışlar ve dışarı yalpalayarak çıkmışlar. İkisinin de fena halde çişi varmış ama ortada tuvalet hesabına hiçbirşey yokmuş. Yanlız biraz ileride mezarlık varmış ve iki arkadaş tek çare olarak oraya gitmişler. İkiside karanlıkta işlerini görmüşler ama temizlenmek için tabii orada tuvalet kagıdı vs yokmuş. Kadınlardan birisi sarhoş kafayla külodunu çıkarıp tuvalet kagıdı niyetine kullanmış sonra da orda biyere atmış. Diger kadın ise ''ben külodumu çıkartmam'' demiş. Mezarlıktaki çelenklerden birinin üzerindeki kagıdı almış o da onunla temizlenmiş, sonra iki kadın birlikte eve dönmüşler. Ertesi sabah kadınlardan birinin kocası ötekinin kocasına telefon eder: -''Baksana sana ne diyecegim, seninkiyle benimki dün gece birileriyle fingirdeştiler galiba... benimki eve sarhoş geldi üstelik külotsuzdu'' -''Oooo senin ki gene iyi, benimki kapıdan içeri girdiginde poposundan seni asla unutmayacagım yazılı bir kagıt sarkıyordu...


Zurna Gibi


Üç kovboy Teksas ta bir barda masaya oturmus, kafayi çekiyorlar... Bir sarhos girmis içeri.
Parmagi ile ortadakini isaret etmis, Senin anan demis,Teksas in en çilgin seks manyagidir...
Masanin etrafi bir anda bosalmis ama ortadaki adam duymazdan gelmis, içkisine devam etmis. Sarhos çikmis gitmis ancak on dakika sonra geri gelmis. Gene ayni masanin basinda dikilmis ve,Senin o fahise anani az önce becerdim, harikaydi demis. Etraf masalar gene bir anda bosalmis fakat bizim kovboy gene kilini kipirdatmadan içmeye devam etmis. Sarhos çikmis gitmis. On dakika sonra gene gelmis.Senin anan var ya,senin anan diye baslarken, kovboy nihayet lafini kesmis.. Eve git de yat,gene zurna gibi içmissin, baba!..


Otomatik Lamba


Adam geç saatte zil zurna sarhoş eve geldi. Karısı uyuyordu. Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra karısının yanına geldi ve kadını uyandırdı.
- Karıcığım,
- Ne var ?
- Sen ne mükemmel bir kadınsın be, bir tanesin.
- Ne oldu gene?
- Ne olacak tuvaletimize o otomatik lambayı ne zaman taktırdın ? Harika olmuş.
- Ne diyorsun sen ne lambası?
- Valla ne bileyim hayatım, tuvaletin kapısını açınca ışık yanıyor kapatınca sönüyor.
Bu duyan kadın öfkeyle yerinden fırladı :
- Allah belanı versin pis sarhoş yinemi buzdolabına işedin !

Herkese benden viski


O gun barda her sey sakindi, piyanist beylik parcalarindan birini calarken millet masalarda pokerin tadini cikartiyor bir yandan da
viskilerini yudumluyordu, derkeen, iceriye bir adam geldi ve bara yaklasip:
- Hey barmen, herkese benden bir viski, sen de ic bir tane.
Barmen bardaklari parlattigi kirli bezini birakip bu yagli musterinin istegini memnuniyetle yerine getirdi, bir bardak ta kendi ict. Bu is
bir kac tur gerceklestikten sonra adam barmen artik parayi isteyince adam:
- Ne parasi barmen sen verdin biz ictik. dedi
Bunun uzerine barmen adami bir guzel patakladiktan sonra kapi disari etti.
- Ertesi gun yine ayni adam ayni bara gelip:
- Hey barmen, herkese benden bir viski, ama sana yok viski, sen icince sapitiyorsun.

sarhoş temel


Temel hep içki içermiş.Bir gün gene içip gelmiş.
Tuvalete girmiş.Kapıyı açmış.Işık yanmış.Çıkmış,ışık kapanmış.Sonra karısına:
"Teknoloji çok gelişti.Tuvalete girince lamba yanıyor,kapatınca sönüyor."Demiş.Karısı:
"Seni gidi sarhoş Temel...Ginemi buzdolabına tuvaletini yaptın?

Zavallı Barmen

Birgün adamın biri bir bara gitmiş orda bir kaç tane bira içtikten sonra parasını bozuk paralar halinde barın üstüne koymuş ve barmen tam paraya uzanacakken paraları elinin tersiyle itmiş barmene gıcıklık olsun diye bunun üzerine intikam yemini eden barmen adamın gelmesini beklemiş ertesi gün gelen adam bir kaç bira daha içtikten sonra bozuk parasının kalmadığını farkedip bütün para vermiş barmene barmen sevinmiş bu sefer barmen bozuklukları kule gibi yapıp bara koymuş adam tam elini uzatınca parayı itmiş paralar yine yere saçılmış barmen intikam aldığını düşünerek seviniyorken adam üstü kalsın deyip barı terk etmiş.


Ne işe yaradın


Bektaşi ile hacı Osmanlı zamanında ramazanda içki içerken yakalanırlar. Kadı yaptıklarının cezasının ne olduğunu bilip bilmediklerini sorar bunlara.
Hacı af diler şeytana uyduk kadı efendi der ve hacıya idam cezası verir.
Bektaşiye sıra gelir;
-Kadı efendi ben gayri-müslümün bana oruç farz değil der.
Kadı Bektaşiyi serbest bırakır.
Bektaşi kadıya sorar;
- Kadı efendi ben de şehadet getirsem müslüman olsam arkadaşımı da bağışlar mısın?
Kadı efendi düşünür gavuru müslüman yapmanın ona sağlayacağı sevabı hesap eder ve hacıyıda affeder.
Kadının huzurundan ayrıldıktan sonra hoca şaşırararak bekaşiye sorar;
-Sen ne biçim adamsın be bir dinli oluyon bir dinsiz, sende iman yokmu bire münafık deyip azarlar. Bektaşi;
- Gavur oldum kendimi , müslüman oldum seni kurtardım. Sen ne işe yaradın...


Yanlış oturma


İriyarı kabadayı tipli bir adam
kahvede otururken birden ayağa
kalkmış ve gürlemiş ;
-Ulan bu sağ taraftaki masalarda
oturan herkes İNBE ,sol tarafta
ki masalarda oturanlar ise ZEVEPENK
tir.Varmı itirazı olan.
Kahvede çıt yok.Herkesin başı önünde.
Derken sol taraftan ufak tefek biri
kalkmış yavaşca sağ tarafa yürümeye
başlamış.
Kabadayı gürlemiş ;
-Nereye lan.
Adam ıkınmış sıkınmış yavaşca ;
Şey ben yanlışlıkla yanlış yere
oturmuşumda.


Sarhoştum


Yargıç, sabıkalıya:
- Sen bu bayanın evine girmişsin.
- Sarhoştum, sayın yargıç. Kendi evim sanmıştım.
- Öyleyse bayanı görünce neden kaçtın?
- Onu da karım sandım.


Sarhoş Koca


Kadın sarhoş kocasını meyhaneden çıkarmaya çalışıyordu.
- Hadi gidelim burdan, gidip yatalım.
Kocası ise:
- Yatalım bari, Şimdi eve böyle dönersem karım kıyameti koparır
 







Avcı Fıkraları Komik Avcı Fıkraları Avcı Fıkrası
Avcımısın *bnemisin

Avcımız avlanmaya cikar daga tepeye..
bir bakar ki bir ayı karsisinda.. ceker tufegini atesler ama tufek tutukluk yapar.. napsin, kacmaya baslar, ayi da pesinde..
ayi yakalar bunu, bir guzel becerir.. avcimiz hirs yapar oldurecektir illa ki bu ayiyi.. bir muddet sonra bir daha gorur ayiyi, ceker tufegi, basar tetigi yine tutukluk yapar, bizimki kacar, ayi pesinde, yakalar ayi bunu bir daha becerir..
avcimiz iyice hirslanmistir illa ki vuracaktir bunu, takilir ayinin pesine, gorur, ceker tufegi basar tetige yine tutukluk yapar, ayi bunu bir daha yakalar bir daha becerir..
bu olaylar tekrarlanir gun boyunca..
Artik avcinin dayanacak gucu kalmamistir, hayat meselesi olmustur bu, son bir defa daha bakar ayi karsisinda ceker tufegi basar tetige ve yine tutukluk yapar.. ayi yakalar bunu ve der ki :
- ya kardesim avci misin *bne misin


Ayı Bu


Bir avcı, evine gelen misafirlerine eski bir ayı
postunu göstererek der ki: "Bu ayıyı Bolu ormanlarında
vurmuştum."
Misafirlerden biri, bu palavraya inanmayıp
sorar: "Nasıl olur? Bu kutup ayısıdır. Bolu'da
bulunmaz."
Avcı gülümseyerek cevap verir:
"Kardeşim ayı bu. Buranın kutup olmadığını, Bolu ormanları
olduğunu nereden bilsin?"


Bir Aslan için


Avcının biri palavra sıkıyormuş..
-"Geçen yaz Afrika'da 99 aslan vurdum.."Arkadaşı dayanamamış,
-"100 de şuna bari"demiş.Avcı da
-"1 aslan için yalan mı söyliycem sana" demiş.


bilmiyrum ne tüneli ol duğinu

Temel ve arkadaşları bir gün ava çıkmışlar karşılarına bir delik çıkmış.Temel demiş ki"ule uşaklar yatun daa yılan deliğidur"demiş.Bizim Temel'in dediği gibi delikten yılan çıkmış.Temel ve arkadaşları yılanı vurup yemişler.Ama karınları doymamış ava devam etmişler.Karşılarına birdelik daha çıkmış.Temel demiş"ule uşaklar yatun tavşan deliğidir karnımızı doyururuz"demiş.Yatmışlar Temel'in dediği gibi tavşan çıkmış.Tavşanı pişirip yemişler.Biraz ilerledikten sonra başka bir delik çıkmış.Temel demiş ki"ayı inidir yatun uşaklar"demiş.Arkadaşları Temel'in dedikleri doğru diye yine yatmışlar.İnden ayı çıkmış ayıyıda vurmuşlar.Temel ve arkadaşları iyice keyiflenmişler.
Önlerine bir demir yolu çıkmış.Temel fark etmeden"Yatun uşaklar ne inidir bilmeyrum bir şey çıkar elbet"demiş.Yatmışlar onlar av bekleye dursun önlerinden hızlıca bir tren gelmiş ve hepsi hastanelik olmuş.


Avlanmak Yasak

Bir cift , gol kiyisina tatile gider..
Golde bazi bolumlerde balik avlamak yasaktir...
Koca yasak olmayan bolumlerde avlanarak , kadin da kitap okuyarak gunlerin gecirmektedirler. Derken bir gun adam balik avlamaktan gelir ve ogleden sonra kestirmek uzere odasina cekilir. Kadinin cani sikilir ve botla golde bir gezinti yapmaya karar verir. Bu gezinti umdugu gibi gitmez ve botun hakimitiyetini yitirir. Bot gol uzerinde serbsetce dolasmaya baslar. Kadin da yapacak bir sey olmadigi icin cikarip kitabini okumaya baslar. Derken devriyeye cikmis olan serif kadini gorur ve yanina yanasir..
"Hanfendi burada ne yapiyorsunuz?"
"Gormuyormusunuz kitap okuyorum."
"Ama bu bolgede balik avlamak yasaktir."
"Zaten ben de balik avlamiyorum"
"Ama gerekli butun ekipmana sahipsiniz, sanirim sizi karakola goturup ceza kesmem gerekiyor."
"Eger boyle bir sey yaparsaniz ben de bana tecavuz ettiginiz soylerim."
"Size dokunmadim bile..!!"
"Ama gerekli tum ekipmana sahipsiniz, degil mi?"


Bizim Eşşek


Adamın biri avlanmayı çok seviyormuş. Piyangodan büyük ikramiyeyi kazanınca olan parayı 15 günlük bir safariye yatırmış.
15 gün sonra dönmüş gelmiş köy kahvesine,ayakta karşılamışlar, hepbir ağızdan 'de hele anlat,neler yapmişsen,neler görmüşsen?' demişler.
Bizim avcı demiş ki 'valla zebra avlamışem'.
demişler 'ula zebra da ne olaki?'.
demiş:bizim eşşeği bilisen?
-he bilirem
-ha iste bizim eşşeğin çizgilisidir,boyle pijama giymiş gibi olanıdir.
sonra zürafa avlamışem.
-ula zürafa da nolir?
-bizim eşşeği bilisen?
-he bilirem
-işte bizim eşşeğin böyle boyu 3-4 metre olanıdir.
sonra,başka,ee,piton avlamışem.
-la piton da nolir?
-bizim eşşeği bilisen?
-he bilirem
-eşşeğin sikini bilisen
-he bilirem
-aha odır, ama eşşek yohtır!


Dülmüşyor

birgun temel dursuna babam öldü der. dursun yapma yaa çok üzüldüm nasıl oldu der temel babam balkondan bakarken yere düştü dursun yapma ya demek yere düştü oldu yoo der temel ordan altbalkonun demırlerıne girdı dursun çok üzüldüm demek demırlere takılıp öldü yoo der temel ordan marketın şemsıyesıne düşüp yan binaya girdı temel anlatır anlatır dursun ee nasıl öldu bu adam der yaa i*nenın düşceği yoktu biz tüfekle verduk der


balık tutan temel ve dursun

birgün temel ve dursun balık tutmaya giderler limana yaklaşırlar ve temel oltayı atar bede ne çeksin bir ayakkabı dursun atar oltayı birde ne çeksin bir terlik
temel : ula dursun hemen burdan cidelum aşağıda birileri otiriyi daaaaaaaaa:


AYI NEDEN KAYIP DÜŞTÜ?

Adamın biri avcı arkadaşına anlatır: Birgün çok yorulmuştum, oturdum. Ayının o sıcak nefesini ensemde hissetmezmiyim.Derken ayının ayağı kayıp düştü. Ayının gittiğini sandım oturdum. Ayının sıcak nefesi ensemde. Ayağı kayıp düştü yine. Avcı arkadaşı; Ayıptır söylemesi ben o olayları yaşasaydım altıma ederdim. Adam; Ayının ayağı nasıl kayıp düştü sanıyosun?


Tilki

avcının biri kahvehaneye gelir.benim vurduğum tilkinin kuyruğu der yüksekten atarmış. bir gün adamın biri ben öksürünce tilkinin kuyruğunu kısalt demiş. Bir gün adam kahvehaneye gelip vurduğum tilkinin kuyruğu 15m.
-öhö öhö
-12,5 m
-öhö öhö
-10 m
-öhö öhö "halbuki adamın boğazına gıcık gelmiştir"
-yarım metre
-öhö öhö
lan demiş bu tilkinin kuyruğu hiç mi yoktu


Benim Köpek


Malum, avcılar atıcılıklarıyla meşhurdurlar. Yine bir mecliste üç avcı karşılıklı olarak köpeklerini övüyorlarmış. Birincisi demiş ki:"Benim köpeğim çok akıllıdır, bakkala gönderirim, ne istersem alır ve getirir." Hemen ikinci avcı atlamış:" Ya benimki! Sadece istediklerimi almakla kalmaz, paranın üstünü de doğru olarak getirir, satış fişini de alır vs. vs.
Bu sırada üçüncü avcı kendinden emin bir tavırla aynen şöyle der:"Sizin köpeklerinizin alışveriş ettiği dükkanı benim köpeğim çalıştırıyor."


temel ve avcı arkadasları


temel ile avcı arkadasları ava çıkmışlar yolda da
küçük bir magara görmüşler
- temel demiş:bu magara tilki magarası demiş sonra herkes yere yatmıs ve gerçekten tilki çıkmış temel ve arkadasları sevinmiş sonra birazdaha yolalmıslar sonra karsılarına büyük bir in çıkmış
- temel herkes yere yatsın demiş: avcılar yere yatmış.Temel bu inde ayı var demiş! Sonra ayıyı da vurmuslar daha sonra karsılarına 50 m büyüklügün de bir magara önlerine magara çıkmıış
-temel bunun ne oldugunu söylememis sadece yere yatın demis.Daha sonra FLAŞ FLAŞ temel ve avcı arkadasları 50 metrelik magradan çıkan trenin altın da ezilerek ölmüşler???


Canavar

Avcı avlanmaya çıkmış.Önüne küçük bir kovuk çıkmış avcı demiş ki,bu kesin tavşan kovuğu demiş yatmış yere ve tavşan çıkmış tavşanı vurmuş.Biraz gittikten sonra biraz daha büyük bir delik çıkmış avcı demiş ki,bu kesin tilki deliği yatmış yere tilki çıkmış vurmuş.Yüz metre gittikten sonra biraz daha büyük bir mağara çıkmış karşısına avcı demiş ki bu kesin ayı deliği yatmış yere gerçektende ayı çıkmış ve vurmuş.İki yüz metre sonra biraz daha büyük bir delik çıkmış karşısına avcı düşünmüş düşünmüş bu hayvanın ne olduğunu bilememiş ,galiba canavar demiş neyse yatmış yere oysa ki tren deliğiymiş.


Devekuşu

Temel birgün devekuşu avlamaya çıkar. Epey gittikten sonra birkaç devekuşuna çatar. Silahını onlara yöneltir. Bunu gören devekuşları kafalarını kuma gömerler. Bizim Temel şaşkınlıkla etrafına bakar ve "Nereye gitti lan deve kuşları" der...


Korkak Avcı


Mahallede ki mısırlara dadanan domuzu avlamak
için Hamza Dayı bir avcı gurubu oluşturmuş.
Görev bölümünden sonra pusuya yatmışlar.
Hamza Dayı gelen sese doğru tüfeğini doğrultmuş. Pür dikkat bakarken önünden geçen domuzun boynuna Hamza Dayı'nın tüfeği takılmış.
Panikleyen Hamza Dayı kaçmaya başlamış. Arkadaşlarına "kaçın arkadaşlar "!!!!! "Tüfek elinde domuz geliyor."


av tüfegi

eski avcılardan biri çiftçeker traktör almış her bindiğinde traktörde orta bacak hareketleniyormüş eve gidince orta bacakta tıs yok bakmış olmayacak av arkadaşı doktora sormuş.durum bu doktor o kolay bir karavan al tarlaya traktöre yakın koy yenge karavanda beklesin sen traktöre bin hareketlilik olunca tüfek at hanım traktöre koşsun işi böyle çözün demiş kulupte aradan zaman geçmiş doktor sormuş nasıl akıl işe yaradımı demiş doktorum sorma demiş önceleri pek iyiydi daha sonra av sezonu açıldı kadın nerede tüfek patlasa oraya koşuyor çok yoruluyor DEMİŞ


Noo Buuummm


İdris methini çok duyduğu için Afrika'ya safariye gitmiş. Ufak ufak
avlanmaya başlamışlar. Akşam safariye çıkanlar konuşuyormuş. İşte,
ben bir aslan vurdum, ben iki kaplan vurdum. Bizimkine sıra gelmiş:
- "Pen içi tane nobum furdum."
Safariciler, herhalde bir şey vuramadı, kafadan atıyor, diye
geçiştirmişler. Ertesi gün av dönüşü yine şunu vurdum, bunu vurdum
diye konuşulurken İdris yine döktürmüş:
- "Pen içi tane daha nobum furdum."
Avcılar, bu adam yine atıyor diye düşünmüşler. Daha ertesi gün sıra
bizimkine geldiğinde yine;
- "Peş nobum daha furdum", deyince dayanamamışlar. Yahu kardeşim nasıl
bir şeydir şu nobum?
- "Valla, pen elimde tüfek ile dolaşayrum. Çalularun arasundan
"Noo buumm , noo buumm" diye kara kara pi şeyler pağura pağura çikayi,
pen de furayrum."

 
 







 
www.tarlayolu.tr.gg Sayaç
 
www.zaeypedagojik.tr.gg
Facebook beğen
 
 

Tarihte Bugün v.5.0
YEMEK VE PASTA TARİFLERİ
 
ÖNEMLİ DUYURU
 

-------DUYURULAR-------

ZAEY PEDAGOJİK DANIŞMA MERKEZİMİZ AÇILDI UZMAN PEDAGOG-- ESRA YIKICI TELEFON: 0352 2213070 ADRES: ERCİYES HASTANESİ YANI ÇINAR APT. KAT-3 DAİRE 6 MELİKGAZİ-KAYSERİ ÇOCUKLARINIZIN EĞİTİMİ VE GELİŞİMİ İÇİN HİZMETİNİZDEYİZ. www.zaeypedagojik.tr.gg www.zaey-pedagog.tr.gg sitelerimizi ziyaret edebilirsiniz.

htmlkodlar.net

 
tüm gün 82886 ziyaretçi (249026 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol